Soranlara 'writer's block' diyorum, hem benim çevremde İngilizce bir tabir olduğu için anlaşılıyor, onların dilini kullandığım için sempati de kazanıyorum. Düşmanlarım ise hayalgücümün öldüğünü ve artık yazı yazamayacağımı söyleyip arkamdan konuşuyorlarmış. Onlara 'f... off' diyorum sadece. Who the hell they think they are talking to?
Neyse efendim, istemeden de olsa anlatmak istediğim konuya sizi ısındırmış oldum. Arkadaşım dedi ki, işyerindeki yıllık performans değerlendirmesinde yöneticisi, konuşma ve yazışma dilinde İngilizce kelime kullanmadığını söylemiş ve terfi etmek için bunun bir 'must' olduğunu eklemiş.Çünkü iş çevresindeki insanların algısında bu çok önemliymiş. Kibarca kendisini uyarmış da diyebiliriz değil mi, warning!
Çok katlı plazalarda çalışan, yurtdışında 'business' okumuş, içine doğdukları topraklara yabancı ve içinde bulunduğu çevre haricinde yüzeysel bilgiye sahip, İngilizce Türkçe kırması piç bir bir dil kullanan, azımsanmayacak sayıda beyaz yakalı çalışan sayısı var.
Okudukları raporları 'justify' edip, bilgileri 'confirm' eden farklı bir tür. İş sonrası 'eat-out', olmadı 'home' öncesi bir 'drink' atan insanlar bunlar.
Yazdıkları ve konuştukları dili tüm farklılıkları, tüm zenginlikleriyle konuşma gibi bir 'concern'leri yok. İngilizce bilmeyeni bile böyle...
Malumatları yok ki bilgileri olsun.
If you know what i mean dostlar? Efendim, unfortunately mi?
Ustad dokturmus yine...
YanıtlaSilBu güzel paylaşım için çok teşekkür ederim. Elinize emeğinize klavyenize sağlık. Blogunuzu yakından takip ediyorum. Başarılar dilerim
YanıtlaSil