13 Eylül 2010 Pazartesi

Garib'in Yeri

Yazının başlığına bakıp 'arabesk' blog yazılarından biri gelecek zannnediyorsanız, yanılıyorsunuz. İzmir'de, daha doğrusu Karaburun yolu üzerinde nefis bir balık lokantasının adresini vereceğim sizlere. Beklentilerinizi de yüksek tutmayın lütfen Vedat Milor ayarında bir yemek yazısı benim haddime değil.

Buraya yazmayalı tam altı ay olmuş. 'Writer's block' ayaklarına yatsam kimse yemez ama gerçekten bilgisayarın başına bir kaç kez oturmama rağmen adam gibi hiçbir şey yazamadım. Kafamda bir kaç konu var, onların üzerine yazmak istiyorum, biraz okuyup araştırmam gerekiyor ama bu aralar üşengeç olduğum hiçbir şey yapamadım. Bu uzun sessizlik dönemimde okuyucularımı(!) da kaybettim. Kaybettim dedim ama bu arada iki yazıma yorum aldım, sanki Pulitzer ödülü kazandım. Bir tanesi her ne kadar 'sarkastik' olsa da bir yazarın amacı tepki uyandırmak değil midir?

Yazar şımarıklığını burada kesip asıl konumuza geliyoruz. Çeşme lafı geçince size Kumrucu Şevki'den, Dost Pide'den, Dalyan'daki balıkçılardan mutlaka bahsetmişlerdir, duymuşsunuzdur ya da okumuşsunuzdur, kimbilir çoktan uğramışsınızdır bile (İzmirliler pis pis gülmeyin).

Garip'in Yeri'ne ulaşmak için İzmir'den Çeşme'ye doğru yola çıkıyorsunuz, Karaburun sapağından Balıklıova'ya ulaşıyorsunuz. Lokantanın sahibi Cemal Amca şen kahkahasıyla sizi karşılıyor. Onu çok sevmemin nedeni de kahkahasının inanılmaz derecede Kadın Kokusu filmindeki Frank Slade'in kahkahasına benzemesi. Ne kadınlardan konuştuk Cemal Amca'yla ne de arabalardan, balığını yedik sadece.

Bu lokantaya mümkünse öğleden sonra gitmeye çalışın, akşamları çok kalabalık oluyor. Aile işletmesi olduğu için de servis kalitesi düşüyor. Deniz kenarındaki masalardan birine oturun, sular şıp şıp iskeleye vururken için rakınızı. Çıkışta da Cemal Amca sizi şöyle bir süzecek ve o anki haline göre sizden adam başı 20-30 TL arası hesap isteyecek. Yediğiniz onca kalamar ve balık için ödediğiniz paraya şaşıracaksınız.

Gidiniz, pişman olmazsınız.