25 Nisan 2011 Pazartesi

Volver

2006 yılında yazılmış bir yazı. Sararıp solmasın, okusun insanlar

Almodovar’ın son filmi, Carlos Gardel’in tangosuyla aynı ismi taşıyor, Volver yani dönmek. Filmde bu muhteşem şarkıyı tango versiyonuyla değil flamenko versiyonuyla Estrella Morente’nin yanık sesinden dinliyoruz. Almodovar, büyüdüğü La Mancha’ya geri dönüyor.

Bir görüşe göre Annem Hakkında Herşey 2, başka bir görüşe göre La Mancha Kadınları olarak da adlandırılabilecek film, Almodovar’in sekiz yaşına kadar yaşadığı, etrafını kadınların kuşattığı, çevresinde erkeklerin olmadığı, erkeklerin eşlerinden daha erken öldüğü, Almodovar’ın köklerine döndüğü La Mancha’da geçiyor.

Almodovar’ın, filmin ana karakteri olan Raimunda’yı canlandıran Penelope Cruz’la 50’li yılların İtalyan kadınları etkisinde kaldığı anlaşılıyor. Bu etkiyi daha da verebilmek, yani, kıçı yere yakın, daha güçlü bir kadın yaratabilmek için, Cruz’un kalçalarını büyütmüş. Onun performansını izlerken Sophia Loren’in izlerini göreceksiniz.

Filmin en etkili sahnesi, uzun süredir söylemediği Volver şarkısını, çalıştığı restauranttaki partide Raimunda’nın sesinden dinlememiz. Öldüğünü düşündüğü annesinin de gecenin karanlığında, kızına karşı duyduğu büyük pişmanlıkla bu şarkıyı dinlemesi.

Yaşamak…
Bir kez daha ağladığım
tatlı bir anıya bağlı ruhla

Her yönüyle bir dönüş bir filmi olan Volver’ın sebep olduğu başka bir kavuşma da Almodovar’la Carmen Maura’nın 18 yıl sonra, Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar filminden bu yana ilk defa bir araya gelmesi. Kişisel sebeplerden aralarına soğukluk giren ikili, uzun süre de konuşmamış. Drama ve komediye doğal bir yeteneği olduğunu düşündüğü Carmen Maura’yla Almodovar’ın bu son buluşması olmayacak. Volver ismi hem filmin içeriğiyle, hem de Almodovar’ın geçmişine yaptığı yolculukla cuk oturuyor.

Şimdi ben de Almodovar’a özenip Carlos Gardel’in Por Una Cabeza şarkısından, evet tek bir şarkıdan esinlenip bir senaryo yazacağım. Meriç Nehri kenarında bir kır düğününde, klarnet ve darbukayla çalınan Por Una Cabeza şarkısı eşliğinde dans eden gelin ve damat görüntüsüyle başlayıp, Edirne, İstanbul ve Londra’da hayatı geçen bir adamın hikayesini anlatacağım. Sevdiği kadınları, üzdüğü kadınları, kavuşamadığı kadınları, hiç vazgeçmediği kadınları. Şarkıda da dediği gibi:

Yeter at yarışlarından, artık kumar yok,
Tekrar izlemiyorum bu foto-finişi,
Ama bir Pazar günü bir atı gözüme kestirirsem,
Tekrar bahis yapacağım, ne yapabilirim ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder