12 Aralık 2010 Pazar

Benim suçum ne peki?

Beşiktaş maçı, maç öncesi Çarşı’nın herhangi bir meyhanesinde, zaman kısıtlıysa kartal heykelinin dibinde, ‘tayfa’ ile buluşup rakı içmek, balık yemek, tezahürat yapmak, küfür etmek, zamanı gelip hesabı ödeyince elinde ‘yolluk’ Dolmabahçe boyunca stada yürümek demek benim için. Stada ulaştıktan sonra geçen iki saat boyunca güzel futbol olup olmaması sanki benim için önemli değil, maç başlayana kadar istediğim keyfi alıyorum galiba.

Geçen hafta oynanan Bursaspor maçının gündüz vakti olması, tayfanın işleri dolayısıyla maça gelememesi nedeniyle Çarşı muhabbetini yapamadık. Gündüz maçlarının tadı farklı oluyor ama bu başka bir yazının konusu.

Yalnız olduğum için maça tam varacak şekilde çıktım evden. Tramvayla gitmeyi planlamıştım ama Beşiktaş otobüsünü görünce ona atladım. Atlamaz olaydım, ben nereden bileyim arbede çıkacağını? İki takım taraftarı arasında ‘husumet’ olduğunu bilen Emniyet gerekli tedbirleri almıştır diye düşündüm. Saflık işte benimki de.

Yavaş ilerleyen trafik, üst üste insanlar, buharlaşmış camlar, kafeste hissettim, Fındıklı’da attım kendimi dışarıya. Şans bu ya, yağmur da atıştırmaya başladı, bir kahve alıp yudum yudum stada gitmekten alıkoydu beni.

Stat görüş alanıma girince, deniz tarafında boylu boyunca Çevik Kuvvet sıralandığını, hem Maçka hem de Gümüşsuyu tarafından rakip tarafların giriş yaptığı kapıyı kapattığını gördüm. Bu ‘önlem’ de hem yaya hem de araç tarafiğini yavaşlatmıştı.

Tam vaktinde ve sorun yaşamadan stada girdim, Guti’nin resitalini seyrettim, maçı da kazandık, yüzümde tebessüm tezahürat mırıldanarak eve döndüm.

Maç öncesi yaşanan olayları, yaralanan insanları, kan ve gözyaşını üzülerek televizyonda seyrettim. Bu üzücü olaylar nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu Beşiktaş’a iki maç tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası verdi.

Zurnanın zırt dediği yer de burası. Bu ceza Türkiye’nin herhangi bir şehrinde bundan sonra yaşanabilecek ‘futbol terörü’ için bir engel oluşturabilir mi? Yani sezonun ikinci yarısında Bursa’da oynanacak maçta bu ceza dolayısıyla iki takım taraftarı da ‘uslu’ mu duracak? Efendim? Rakip takım taraftarını stada almazsınız olur biter değil mi? Maç öncesi yaşanabilecek gerilimi herkesin tahmin edebildiği bir ortamda gerekli önlemleri almayan Emniyet’in hiç suçu yok mu? Ne de olsa kimse onlara ceza veremez.

Ocak’ta mı Şubat’ta mı ne zaman çıkaracaksanız çıkarın şu ‘sporda şiddet’ yasasını da, şiddet yaratan, gerilim üreten taraftarları yargılayın, gerekli cezaları verin, maçlara sokmayın. Maç öncesi Çarşı’da yaşadığımız üç kuruşluk keyfimiz de piç olmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder